Kahraman Tazeoğlu – Bukre (Kısa Özeti)

Kahraman Tazeoğlu kendine has üslubu olan nadir olan yazarlardan biridir. Son olarak Bukre adlı kitabıyla da kendine has üslubuyla okurları bir kez daha etkiliyor.

Kahraman Tazeoğlu’nun tüm romanlarında olduğu gibi Bukre’nin kitaplarında da büyük bir edebi dil kullanılır. Şiir tadında cümlelerden oluşan sevgililer günü yazıları okuyucuları duygulandırıyor Romanda bir ilişkide her türlü duyguyu bulabilirsiniz: suçlama, tutku, arzu, aşk, tanışma, hayal kırıklığı.

 

Kahraman Tazeoğlu – Bukre (Kitap Özeti)

Bazı aşklar sevgiye ihanettir. İşin sırrı, sevdiğinizi üzerine basmadan çiğnemek. Bukre ne kadar ezildiğini bilmiyordu. Erkek arkadaşının onu aldattığını öğrendiğinde dünyası karardı. İstanbul’un dar sokaklarında dolaşır. Sonunda yorgun ve bitkin bir halde Selim’e koşar. Selim, Bukre’nin okul arkadaşıydı ve şimdi en iyi arkadaşı olmuştur. Selim, Bukre’ye Yavru Kuş, Bukre ise Selim’e Kuzu derdi ve bir sorun olduğunda hep birbirlerine koştular. Bukre her zaman olduğu gibi Selim’e terkedilmenin ve aldatılmanın acısını anlattı. Selim de Bukre’ye platonik aşkından bahsetmiştir ama ona platonik aşkının kim olduğunu hiç söylememiştir.

Selim depresyondan kurtulmak için Bukre’yi kampa götürür. Bukre kampta Cem ile tanışır. Cem kamp ateşinin yanında gitar çalar ve Bukre’nin kalbini çalar. Sonunda bir araya gelirler ve Bukre mutlu bir hayata geri döner.

Cem’in en büyük hayali bir albüm çıkarmaktır ancak yeterli parası yoktur. Bukre imdadına yetişir ve bir şekilde ihtiyacı olan parayı bulur. Ama bu sefer albümü yapacak bir şirket bulamaz. Bukre elindeki her şeyi verir ve albüm çıkaracak bir şirket bulur. Cem artık Bukre sayesinde ünlüdür. Ünlü olunca Cem alkole bulaşır ve bir gün sarhoşken Bukre’yi döver ve onu hastanelik eder.

Bunun üzerine Bukre İzmir’e giderek Cem’den uzaklaşır. Cem ayrılığın acısı ile Bukre’yi onun en iyi arkadaşı ile aldatır. Bunun üzerine Bukre yeniden bunalıma girer ve imdadına yine en iyi dostu Selim yetişir. Selim Bukre’ye yardım etmek için İzmir’e gelir. Bu sırada Cem Bukre’den özür diler ve barışmak için elinden gelen herşeyi yapar. Bukre de bu özürü kabul eder ve Cem’e geri döner ve bu durum Selimi çok derinden yaralamıştır. Selim de dayanamayıp artık Bukreye o büyük platonik aşkının o olduğunu açıklar.

Bu itirafı duyan Bukre çok büyük şaşkınlık içerisine girer ve kendi de platonik büyük aşkının Selim olduğunu açıklar. İkili bu açıklamalardan sonra bir araya gelirler evlenirler ve iki çocukları olur. Bundan sonra onları mutlu ve mesut bir hayat beklemektedir artık.

 

Bukre Arka Kapak Yazısı

Güzellik, bakmayı bilen gözdedir sevgilim. Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. Bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum her seferinde. Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim. Sen önüne bakarken, ben uzakları ezberledim. Sen olup bitenlerle ilgilenirken, ben olmayanın izindeydim.

Çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığı kanatan hüzünlü şarkılar, yalnızlığa iyi gelirmiş. İşte ben bu şekilde hayata karşı direndim. Keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar beni sevseydin. Ben, bir çocukluk edip büyüdüm işte! Sen büyümüşsün ama doğmamışsın bile. Ben, senin doğrundum sevgili. Ötekiler gelip geçerdi. Sen doğru olanı değil, geçerli olanı seçtin. Terk etmek kazanan olmaya yeter zannettin.

Bana, bir veba busesi bırakıp gittin; bak şimdi yerini başkaları aldı. Bu aşkın vebası sende, busesi bende kaldı. Seçtiğin yolda sana mutluluklar diliyorum. Unutmak alışmaktır. Unutursun demiyorum… Ama alışacaksın biliyorum.