Beyinsi

Gülseren Budayıcıoğlu – Camdaki Kız (Kısa Özeti)

  • 0
  • 10 kez görüntülendi.
Gülseren Budayıcıoğlu – Camdaki Kız (Kısa Özeti)

Gülseren Budayıcıoğlu – Camdaki Kız (Kısa Özeti)

Çocukken lüks bir hayat yaşayan ve daha sonra köklü ve varlıklı bir aileye gelin giden Nalan, bir gün zorla akıl hastanesine götürülür. 7 yıldır birlikte yaşadığı sevgilisi Hayri onu hastaneye götürür. Hayri, Nalan’a hayatında başka biri olduğunu söyleyince Nalan’ın tüm dünyası yıkılır ve Nalan intihar etmek için krize girdiğini söylemeye başlar. Nalan, katıldığı her seansta yavaş yavaş doktora hayat hikayesini anlatıyor.

Önce Hayri ile olan ilişkisinden ve Hayri’nin onu terk edeceğinden ne kadar korktuğundan bahseder. İç mimar Nalan, yanında çalıştığı varlıklı bir iş adamının oğlu Sedat ile evlidir. Kayınvalidesi ve kayınpederi ona her zaman destek olmasına ve aralarında bir sorun olmamasına rağmen, kocası asla sevgi ve şefkat gibi duygular göstermez. Son moda kıyafetler giyen, en güzel yerleri gezen, lüks bir araba alan, arkadaşlarıyla takılan, babasından gizlice kumar oynayan Sedat, Nalan’ın sevgisine karşılık vermez. Nalan ise hamilelik ve bebeğinin kaybından sonra ağır depresyona girer ve geçici olarak işini bırakır. Bu sırada anne ve babasını da kaybeder. Bir süre sonra eniştesinin desteğiyle işine geri döner. Şirkette çalışan Hayri’ye şoför ve koruma görevi verilir. Hayri, uzun süredir Nalan’a göz kulak olurken ruh halinden yararlanır ve onu elde etmek için her şeyi yapar. Zaten sevgiye ve ilgiye aç olan Nalan, bir süre sonra Hayri’den çok etkilenmeye başlar. Ancak o kadar dürüsttür ki, evlenince böyle bir ilişki yaşayamazdı ve bu yüzden kocasından boşanıp ve Hayri ile 7 yıl sürecek bir ilişkiye başlamıştır artık.

Bu arada Hayri’de evli ve üç çocuk babası bir adamdır. Hayri’nin eşi Türkan, köyde kuma yaşamına alıştığı için Nalan’ı kolayca kabul eder. Nalan, çocukları babasız büyümesinler diye Hayri’nin de karısından boşanmasını istememektedir. Bir gün çocuklarını ve karısını Nalan’la tanıştırır. Hayri’nin karısı Türkan, Nalan’ı çok sever ve sürekli çocukları ile Nalan’ı ziyarete gider. Ona göre Nalan iyi huylu ve kibar bir kadındır, dolayısıyla bu ilişkiye hiç aldırmaz.

Nalan her seansa geldiğinde doktoru, Hayri’nin gideceği korkusu dışında çocukluğunda ciddi bir travması olduğunu fark eder. Nalan, uzun bir aradan sonra çocukluğunun acılarını ve korkularını da anlatmaya başlar. Anne ve baba dediği kişilerin aslında büyükannesi ve büyükbabasi olduğunu, annesinin ortaokula giderken küçük dayısı tarafından hamile bırakıldığını ve Nalan’ı doğururken öldüğünü anlatmaktadır artık. Anneannesi ve dedesi onu alıp en güzel okula ve lüks bir hayata yerleştirmişler fakat yaşadıkları acı ve utançtan dolayı onu sevmemişler, saçını bile okşamamışlar. Nalan tüm bunları evlendikten sonra ve babası ölünce öğrenmiş, bu da yaşadığı tüm acılara bir yenisini eklemiştir.

Bütün bunlar sayesinde hayatına giren fakir ve cahil bir köylü çocuğu olan Hayri, ona ne ailesinde ne de kocasında görmediği bir sevgi, şefkat ve sevgiyi göstermektedir. Hayri kendini aşk insanı olarak görür. Ona göre kalbi o kadar geniştir ki birçok kadını sevebilir. Nalan ile ilişkisi devam ederken bir gün bir meyhanede tanıştığı Laz bir kıza aşık olur. Bu kız, zengin bir iş adamının metresidir. Kız çocukken babası tarafından tecavüze uğrar ve o zamandan beri çevresi ve ailesi tarafından dışlanmıştır. Bu hayattan kurtulmanın tek yolunun Hayri’den evlilik için almış olduğu sözdür.

Ancak Hayri resmi olarak evlidir ve eşi Türkan’dan boşanmak istemez. Laz kız, Hayri ve eşini sürekli tehdit eder. Hayri bundan kurtulamaz ve bir gün evinin bahçesinde Laz kız gelir ve Hayri’yi bıçaklayarak öldürür. Hayri’nin ölümü hem ailesini hem de Nalan’ı mahveder. Nalan uzun süre eski hayatına dönemez ve doktorunun önerisiyle hayatında yeni bir sayfa açmaya çalışır. Sonunda katıldığı resim atölyesindeki öğretmenin hiç tanımadığı babası olduğunu öğrenir. Babası ondan af diler ve değerli eserlerini ona bırakarak ortadan kaybolur. Nalan, uzun kaderine ve acılarına son vermeye ve yeni bir hayata başlamaya karar verir. Yaşam tarzını değiştirir ve bir iş kurar. Şimdi kaderin kendisine götürdüğü yolun önüne artık bir duvar örmüştür ve yeni ışıklı bir yola girmiştir. Geri kalanı da siz meraklı okuyucularımıza bırakıyoruz.

gulseren-budayicioglu-kimdir

Bir psikiyatrist olan Gülseren Budayıcıoğlu, insanları tanınmamaya özen göstererek bu olayı kendi deneyiminden yola çıkarak roman biçiminde anlatır. Camdaki Kız kitabında çocukluğumuzda yaşadığımız tüm duygulardan ve ördüğümüz kaderlerden motifleri, bunların hayatın her aşamasında nasıl karşılaştıklarını ve aşkın bir insanı nasıl tamamen dönüştürebileceğini basit bir dille kullanıyor.

Sitemizdeki diğer Kitap Özetlerine göz atabilirsiniz.

Tweetle
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.